Bankamatik işçiler ve özellikle belediyelerdeki durum

 

BANKAMATİK İŞÇİLER,

 

ÇALIŞILMADAN SİGORTA GÖSTERİLMESİ VE TARAFLARIN HUKUKİ DURUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

 

(SON TAHLİLDE BELEDİYELERDE DURUM )

 

 

 

Son günlerde bir terim yerleşti ki dilimize, o da BANKAMATİK İŞÇİ, BANKAMATİK MEMUR…

 

Normal çalışanlar da maaşını bankamatikten çeker, ancak bu terim bildiğiniz gibi çalışmadan maaş alan ve çalışmadan sigorta primi ödenen işçiler için kullanılan bir terim.

 

 

 

PEKİ BU DURUM, BİR SUÇ TEŞKİL EDER Mİ?

 

YA DA İDARİ AÇIDAN NE GİBİ SONUÇLARI OLUR?

 

İŞÇİNİN SİGORTA GÜNLERİNE NE OLUR?

 

İŞVEREN YAPTIĞIYLA MI KALIR?

 

İŞÇİ VE İŞVERENİN KARŞILAŞABİLECEĞİ DURUMLAR NEDİR?

 

BELEDİYELERDE BANKAMATİK İŞÇİ OLMADIĞI HALDE İŞTEN ÇIKARTILANLAN NASIL KENDİNİ SAVUNUR?

 

BELEDİYELER BU İŞÇİLERE KARŞI NE YAPABİLİR?

 

 

 

Bu kısa makalemizde bunların cevaplarını bulabilirsiniz.

 

 

 

-          BANKAMATİK İŞÇİLERİN SİGORTA GÜNLERİ, TESBİT HALİNDE İPTAL EDİLMEKTEDİR.

 

 

 

Çalışmadan maaş alan, gerçekte çalışması olmayan kişilerin primlerinin yatırılması durumu,  5510 Sayılı SGK Kanunu’na göre geçersiz günler olarak değerlendirilip,  tespiti halinde günlerin iptali söz konusu olmaktadır.  Sigorta kurumları, sigortalının bilfiil çalışması gerektiğini açıkça belirtmektedir. Bilfiil çalışmayan kişi, yani BANKAMATİK İŞÇİ, sigorta primleri ödense dahi, sigorta günlerinin iptali durumu ile karşı karşıya kalabilmektedir.  Bu husus SGK işlemler yönetmeliğinin 21.maddesinde açıkça belirtilmektedir.

 

 

 

-          BANKAMATİK İŞÇİLERİN SİGORTA KURUMUNA VERİLEN BİLDİRGELERİ SUÇ TEŞKİL ETMEKTEDİR.

 

 

 

Öncelikle bankamatik işçilerin yani gerçekte çalışmayan kişilerin çalışmış gibi gösterilerek, bir kamu kurumuna yani sosyal güvenlik kurumuna (SGK ya) prim bildirgelerinin verilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla aslında gerçek bir bilgi yansıtmayan bu prim bildirgeleri, devlet kurumunu yanıltıcı bir belge olma özelliği taşımaktadır.  Bu belgeyi kuruma veren, kişi yada kurumlar, ki bunlar özel kişiler, özel tüzel kişiler (limited şirket, anonim şirket vb.) yada kamu tüzel kişiler (belediyeler, kamu kurumları vb. ) suç işleyen kişiler olarak cumhuriyet savcıları tarafından kovuşturmaya tabii tutulmaktadır. Buradaki suçun nevi ise RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK, ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK VE RESMİ BELGENİN DÜZENLENMESİNDE YALAN BEYAN suçlarıdır. Bu suçların cezaları ise, suçu işleyen kişiye, ya da tüzel kişinin yöneticisine 5 yıla varan hapis cezalarını bulmaktadır. (resmi belgede sahtecilik suçunda ceza 2 ila 5 yıl arasındadır. Diğer suçlarda ise 3 yıla varan cezalar vardır )

 

 

 

-          YUKARIDA BELİRTİLEN HAPİS CEZALARI HEM İŞÇİYE HEM DE ONLARI SİGORTALI GÖSTEREN İŞVERENLERE VERİLMEKTEDİR.

 

                 

 

Başlıkta da anlattığımız gibi, bu suçların cezalarının hem işçiye hem de işverene veriliyor olması önemlidir. Yani hem BANKAMATİK İŞÇİ hem de onu bu haliyle çalıştıran işveren TCK ilgili hükümlerine göre suçlu konumundadır.

 

 

 

-          HEM İŞÇİ HEM İŞVEREN AÇISINDAN YUKARIDAKİ HÜRRİYETİ KISITLAYICI CEZAİ SORUMLULUKLARIN YANINDA İDARİ CEZALAR VE İDARİ YAPTIRIMLAR DA VARDIR.

 

 

 

Sosyal güvenlik kurumu, öncelikle bu BANKAMATİK İŞÇİlerin tesbiti halinde (ki bu denetim ya da ceza davalarının sonucunda kesinleşmiş kararlar ile sabit olmaktadır. ) günlerin işçi açısından iptal ile sonuçlanacağını yazmıştık.

 

Ancak, bu iş bununla da bitmemektedir. Çünkü, işveren açısından günleri n iptali bir sorumluluk doğurmamaktadır. Onun için Kanun, işverenin de idari açıdan cezalandırılması için BANKAMATİK İŞÇİlerin bulunduğu prim bildirgelerinin düzeltilmesini talep etmekte asgari ücretin 12 katı tutarında ceza kesmektedir. (bu tutar, defter tutmakla yükümlü olmayanlar için asgari ücretin iki katıdır) bu husus da yine 5510 sayılı kanun da idari para cezaları ile ilgili maddede açıkça yer almaktadır.

 

 

 

Bununla birlikte, eğer BANKAMATİK İŞÇİ, çalışmadığı süre boyunca herhangi bir sosyal güvenlik hizmetinden yararlanmış ise bu tutarlar da ayrıca hesaplanarak işverenden talep edilmektedir.

 

Hatta kişi emekli olmuş ise, haksız olarak ödenmiş tüm emekli maaşları, faiziyle birlikte kişiden tahsil edilmektedir, ki bunun kanuni dayanağı ise borçlar kanununun sebepsiz zenginleşmeye dayanan hükümleridir.

 

 

 

 

 

-          BANKAMATİK İŞÇİ ÇALIŞTIRAN İŞVERENLER VERGİ KAÇIRMAKTA OLDUKLARINDAN KAÇAKÇILIK CEZASI İL E DE VERGİ DAİRESİ TARAFINDAN CEZALANDIRILIRLAR

 

 

 

 

 

Gayet doğaldır ki, işçisine ödediği maaşı gider gösteren ancak gerçekte böyle bir işçi çalıştırmayan kişilerin gösterdikleri gider tutarına tekabül eden gelir vergisi de kaçakçılık cezasına (vergi ziyaı) çarptırılır ki, vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan verginin üç katıdır. Ayrıca bu prim belgelerinin düzenlenmesinde payı olan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler de doğrudan bu kesilen vergi ziyaı cezalarından müteselsil olarak sorumludurlar.

 

 

 

 

 

Bu kadar ağır sorumlulukları olan BANKAMATİK İŞÇİ ÇALIŞTIRMA ve BANKAMATİK İŞÇİ OLARAK ÇALIŞMA,  suçlarına muhatap olmamak için dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır.

 

 

 

Böyle bir ithamla karşı karşıya kalan işçiler, genellikle belediyelerde doğrudan ya da dolaylı olarak çalışan işçiler olmaktadır. Çünkü yukarıda anlatılan hususlar, özel sektörde genellikle işçi ve işveren tarafından anlaşılarak yapılmakta, özel sektörde genellikle sigorta günleri açısından, ya da sağlık ve emeklilik hizmetlerinden yararlanmak için yapılmaktadır. Özel sektörde BANKAMATİK İŞÇİ maaş almamakla birlikte, maaş almış gibi görünmekte, ancak sigorta hizmetlerinden yararlanmaktadır. Oysa bir belediyede  yada belediyeye bağlı kuruluşta gerçekte çalışmayan ancak sigortalı gösterilen BANKAMATİK İŞÇİlerin durumu daha ağırdır. Çünkü onlar, hem maaş almakta, hem de sigorta hizmetlerinden yararlanmaktadır.  Hal böyle olunca işin içine KAMUNUN PARASININ BELEDİYELER KANUNU’na uygun olmayan şekilde kullanılması da girmektedir ki, bu ayrıca ilgili kanuna göre suç teşkil etmektedir ve belediyeleri denetlemekle görevli SAYIŞTAY tarafından bu durum  ortaya çıkartıldığı takdirde sorumluların, yani belediye başkanı ve mali işler birimindeki sorumlu kişi/kişilerin kamu görevlisi olarak Türk Ceza Kanunu ve Belediyeler Kanunu’na göre cezalandırılması mümkün hale gelmektedir.

 

 

 

-          BELEDİYEDEN ÇIKARTILAN İŞÇİLERİN BANKAMATİK İŞÇİ OLMADIKLARINI İSPAT İÇİN

 

 

 

İşçiler, bankamatik işçi olmadıkların ispat etmek için işe giriş çıkış kart dökümleri, günlük faaliyet belgelerindeki imzalar, birlikte çalıştıkları mesai arkadaşlarının tanıklığı, ve rutin çalışma sürecinde bilfiil çalışmışlığını ispata muktedir tüm bilgi, belge ve kişilerle BANKAMATİK İŞÇİ OLMADIĞINI ispat edebilecektir.

 

Esasen, bunun ispatı, özellikle belediyelerde işçilerden ziyade belediyenin yeni belediye başkanına ve ekibine düşmektedir.  İşçinin, bankamatik işçi olduğu hususu ise aynen işçilerde olduğu gibi belge, bilgi ve tanıklıkla olabilmektedir. Ancak, belediyenin özellikle giriş çıkış bilgilerinin saklanması, mevcut olmadığı hususunun mahkeme huzurunda belirtilmesi halinde İŞÇİNİN İFADELERİNE İTİBAR EDİLECEĞİ DE GÖZÖNÜNDE BULUNDURULMALIDIR.

 

 

 

Belediyelerin bu gibi işçileri işten çıkartmadan önce, saha çalışması yapması, gerçekten çalışan ve çalışmayan işçileri tesbit etmeli, bunları işten çıkartmadan önce tutanaklarını hazırlamalı, şahit ifadelerini imza altına almalı, varsa kamera kayıtları ile delillendirmeli, yapılan işin saha alanında denetimler yapmalı ve son olarak çok da zaman kaybetmeden BANKAMATİK İŞÇİNİN İŞİNE SON VERMELİDİR. Eğer bunlar yapılmaz ise, kamunun kaynaklarını kullanan bu gibi kişilerin, KANUN ÖNÜNDE “HAKLI” KİŞİLER OLARAK İŞE İADE TALEPLERİNİN KABUL GÖRECEĞİNİ DE üzülerek belirtmek isterim.

 

 

 

Av. Cengiz SERTTAŞ

 

 

 


 
Avukat Cengiz SERTTAŞ
Arena Yazılım

Yol Tarifi